İçimdeki Küçük Çocuğa
Büyüyünce herkes zannediyor ki büyüdük kocaman olduk hiçbir şey bize acı veremez. Tam tersine içimizdeki küçük çocuk yetişkin size kendini duyurmak için deli gibi çırpınıyor. Depresyon, huzursuzluk, kendini ifade edememe, hayattan keyif almama... O kadar suçlanmaya ve suçlamaya alışmışız ki bazen olması gereken şeylerde bile tüm yükü yükleniyoruz. Ben bugün kendi içimdeki küçük benime güzel bir başlangıç yazısı yazmak istiyorum.
Merhaba Küçük Ben. Uzun zamandır seni mutsuz ve bana bağırır halde görüyorum. Keyfin hiç yok çünkü hayatın boyunca kötü sevildin. Duyguların görmezden gelindi istismar edildi. Sende buna tepki olarak agresifleştin, bağırdın çağırdın, şımardın, üzüldün,ağladın,depreyona girdin,keyfin ve hevesin kaçtı. İlk olarak ben senden özür dilerim seni görmeden büyümene izin verdiğim için. Ama biliyorsun ki ikimizde bu ne demek bilmiyorduk. Ben artık biliyorum ve özlediğin kişideki gibi sevilmeyi ben sana vereceğim böylece artık üzülmeyi arzulamayacaksın. Başka şekilde sevilmekte de var bu hayatta. Kaossuz, mutlu, huzurlu ve değerli hissettiren bir hayat. Kimse sana yıldızları öğretmedi ve sen yıldızları izlemeyi çok seviyorsun. Artık ben sana anlatırım hepsini öğrendim senin için. Dövmeni çok seviyorum bu arada. Hevesinin kaçtığını ve üstünden geçirmek istemiyorsun kırgınlığın yüzünden ama değer mi? O sana ait birilerinin eylemleri bizim mutluluğumuzdan artık daha değerli değil. Sen çok kıymetlisin benim için. Birbirimizden başka kimsemiz yok. Sana değersiz hissettiren hiçbir şeyle beraber olmak zorunda değilsin evet sen bunu biliyorsun ama ben sana değerli hissetmeyi de öğreteceğim.
Yazının buradan sonrası çok daha sonra yazılmıştır. Yaklaşık 8 ay sonra yazılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder