İmzalar

 CHARLES BUKOWSKİ

    2017 yıllarında depresyonda olduğum bir zaman vardı. Uykularımdan kabuslarla uyandığım için uyumamayı tercih ediyordum. Bi gece seninle ''Mutlu olanların hepsi uyuyor şimdi. Mutsuz olanlara selam olsun '' sözünle tanıştım. 

Küçük bir gülümseme bırakmıştın bende. Açtım Google amcayı başladım araştırmaya seni. Sözlerine mest oldum. Selamınla tanıştık işte seninle.

''Bazıları hiç delirmez. Ne korkunç hayat sürüyorlardır kim bilir! ''

Sende de vardı bi delilik. Hayatın zordu. Aç, sokakta geçirdiğin zamanlar çoktu. Özgürdün ama. Bende istemiştim seninle aynı şeyi yaşamak.

''İnsanlardan nefret etmiyorum, sadece onlar etrafımda olmadığında daha iyi hissediyorum.''

 Baştan beri zorlu bir aile hayatı yaşayan sen  ilerleyen zamanlarda da değişmedin. Depresyon, alkolizm, cinsellik ve çıplaklık hayat tarzındı. Ah o kadınları tasvir edişin... Ne güzel adamsın sen. Ne büyük nimetsin. Seni okurken seninle birlikte sarhoş oluyorum bende.


Babanın aksine olduğu gibi görünen ve bir şey olmamayı hedefleyen sen ,kazandığın parayı önem vermiyordun ve barlarda günü birlik bir hayat sürüyordun. Zaten bu da yazılarına yansıyordu. Betimlediğin o fahişe bedenleri... Eşlerinin harika vücutları...




1957'de Barbara Fry'le evlendin. Ama olmadı onunla. Yapamadın. Aşk kitabında ona harika bir şiir yazdın. Belki de vedalaştın onunla.

1985'te Linda Lee Beighle'le evlendin. Hayatının aşkı. Ne çok sevdin onu. O da seni çok sevdi. Ne güzel anlatıyorsun şiirlerinde Linda'yı. Okuyan her kadın mest olur bence.





 1965'te Francis Smith'ten bir kızın oldu. Yine Aşk kitabında ona yazdığın bir şiir var. Okuduğumda bu kadar kötü alışkanlığı olan bir babanın kızını ne kadar da güzel seviyor demiştim.

     Bir gün hasta oldun. Peki bunu napıcaz? Ah be Charles sende ölümlüymüşsün. Lösemi sebebiyle öldün. Öylece gittin bu hayattan. 9 Mart 1994'te gittin. Arkanda bıraktığın onlarca kitap, Linda, kızın ve  hayranların... 
    O gece selamınla başladı bağımız, kitaplarınla sözlerinle devam etti her şey. Depresyonlu bir yazardan depresyona yardım eden sözler. Ne garip! Seninle atlattım o zor günlerimi. 
           Gelecekteki bir okurdan geçmişteki bir yazara...



🌼



GÖKHAN İNESİ


 Az önce kendisini çok iyi tanımadığım bir yazardan hayat dersi aldım. Sadece bir kitabını okuyarak ''yazarı tanıyorum'' demenin saçmalığını.. Gökhan İnesi.. 19 yaşımın başrolü.

Zamanında deli gibi aşık olduğumu sandığım hatta onun için uzun zaman acı çektiğim bir beyefendinin bana yolladığı '' bir gürültü anında'' adlı kitabıyla Gökhan İnesi'yi tanımaya başladım. Başta kitaplarından hiçbir şey anlamıyordum aynı şu anda 1000Kitap'ta insanların çok boş, çok küfürlü, off çok bunalımlı diye eleştirdiği gibi benimde kafam basmamıştı. Ta ki bu deli gibi aşık olduğum beyefendi bana 3 aylık aşk acısı denilen depresyonla karışık geceleri bırakana dek. Bu süreçte okudum okudum ve anladım. Ateş düştüğü yeri yakar. Ölümü, bunalımı, acıları kitap haline getirebilmiş birine yazılan bu sözler, bana haksızlığa uğratılmış gibi hissettirdi ve bu yüzden bu yazıyı yazmak istedim. Çünkü bir incelemede huzur içinde yat yazısını görünce bu dert ortağımın öldüğünü o an anladım :). Komik çünkü onu tanıyorum derdim :). Oysa Denizli'nin Tavas ilçesinde doğmuş bu toprağım 30 yaşlarında çok yakışıklı bir beyefendiydi. Suratını bile bugün gördüğüm bu beyefendi bugün bana büyük bir ders verdi. Kendisine çok teşekkür eder bu hayatta acı çektiği gibi öldükten sonrada kitaplarına bok atanların anasını sikeyim derim. Küfür sizi rahatsız ettiği için bu şiirleri okurken boş hissetmişsiniz. Bu da benden size gelsin;


''ANANI SİKEYİM ANANI,

BİR DAHA ADINI ANANI!''

🌼


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sohbetler 8*

2024*

Sohbetler 9*